Saturday, September 21, 2013

Şimdi okullu olduk, sınıfları doldurduk...

Bir önceki yazımda belirttiğim gibi Alp de artık normal okullu oldu. Gideceği okulun hazırlık sınıfına gidiyor. 2008 doğumlu, seneye 1.sınıfa gidiyor olacak.
Artık bir üst okula geçince manzara çok değişiyor. Okulda büyük çocuklar var. Mecburen daha ciddi sistem var karşınızda. Okulun içinde neler oluyor bilemiyorsunuz.
Karışamazsınız, zaten doğru da değil karışmak. Her kafadan bir ses çıkıyor zaten. Bizim minicik anaokulunda bile gördük bunu. Herkesin doğruları ve yanlışları farklı.
Zaten okula vermeden önce epey bir araştırma yapmış oluyorsunuz. Diğer velilerle konuşuyorsunuz. Kimisi SBS başarısı istiyor, kimisi sosyal ortamına, kimisi kampüs imkanlarına bakıyor.
Bizim için butik bir okul olması, okulun aynı anda birçok yerde şube açmamış olması önemli. Köklü okul olmasını istiyorduk, o zaman oradan yetişen insan profili az-çok belli oluyor.
Akademik ve sosyal başarıya aynı anda önem veriyor olmasını da istiyorduk. Test çocuğu olmalarını istemiyorduk. Kendi kriterlerimize uygun bir okul bulduğumuzu düşünüyorum. İyi mi yaptık zaman gösterecek.
Şu anda herşey çok yeni, geceleri uykum kaçıyor. Sanırım yakında ben de düzene girerim:)
Alp alıştı, servisten mutlu iniyor. Değişik geliyor bu okul ona. Umarım hep böyle olur!

Wednesday, September 18, 2013

Teşekkürler Küçük Kara Balık

Alp'in hayatında bir bölüm kapandı, yeni bir bölüm başladı. Bizim de kurucusu olduğumuz Küçük Kara Balık Montessori Çocukevi'ne tam 3 yıl devam etti. Alp orada 3 yıl çok mutlu zaman geçirdi. Hiçbir şekilde azarlanmadı, her söylediği dinlenildi. Kendi işlerini kendi yapmayı öğrendi, organik gıdalarla beslendi. Okulda bir gün bile hazır-paketli gıda yemedi. Gelişimi çok dikkatli takip edilip dönemsel olarak bizle paylaşıldı. Alp'in yeni gideceği okulu ararken diğer okulların da anaokullarını gezme fırsatı buldum. Çok emek veridğimiz için mi, sistemin güzelliğinden mi bilmiyorum ama hiçbir okulu bu kadar beğenmedim. İyi ki böyle bir işe kalkışmışız diyorum.

Küçük Kara Balık artık Erenköy'de, yeni binasında. Yüksek tavanlı, şahane bir köşk. Sınıflar çok aydınlık. Artık yeni veliler var okulda. Kurucuların hemen hepsi mezun oldu. Bayrak emin ellere devredildi.

Şimdi bambaşka bir dönem başladı bizim için. Biraz endişe doluyuz yeni veliler olarak. Çocuklarımız sevecek mi, alışacak mı, ne yiyecek, kimse azarlar mı, insanın aklına binvir türlü şey geliyor doğrusu. Açıkçası oğlum ilk günden alıştı ve sevdi yeni okulunu. Çok rahatladık biz de. Bu yeni dönem ayrı bir yazı konusu.