Friday, December 25, 2009

Kir güzeldir!!

Biz millet olarak hijyen meselesini biraz fazla abartıyoruz. Evet, ilk aylarda doğru, ne de olsa bebeklerimiz steril olarak dünyaya geliyorlar. Ama artık bir süre sonra, ben 6 ay sonra yaptım, rahatlamamız lazım.


NY Times'da epey bir zaman önce şahane bir makale vardı: "Biraz kir/toprak bebek için iyidir"



Yazıda çok kısa olarak şöyle diyor:

Çiftliklerde yaşayan çocuklar, hep yerlerde gezinir. Toprak yerler. O çocuklar hem az hasta olur hem de alerji sorunları olmaz. Neden? Çünkü bağışıklık sistemleri şahane gelişmiştir. Biz ise ne yaparız? Evlerimizi çok sert temizlik malzemeleri ile temizler, eline yerden birşey aldığında dehşete düşeriz. Halbuki insanlık gelişiminde çok önemlidir oral dönem. İnsanlığın devamını sağlamaktadır. Zira bu oral dönem sayesinde faydalı mikroplarla vücudumuz tanışmış olur. O yüzden bırakın çocuklar rahat olsunlar. Bağışıklıkları gelişsin.


Bu tabii çok özet oldu, yazının orijinali epey uzun. Bu konuda kitap bile yazılmış Amerika'da :)

Bu arada, ben bu yazıyı ilk okuduğumda, galiba geçen kış gibiydi, Mother & Baby dergisini almıstım, okuyordum. Birden buna benzer bir başlık gördüm. Merak ettim, bakayım dedim. Meşhur bir doktorumuz, orada güya yazı yazıyor. İnanamadım. NY Times'da çıkan yazının AYNISINI, kendi yazısı gibi yayınlamış. Dergiye yazıp bu ne rezalet, dr'u uyarın demeyi planladım ama nedense yapmadım, hep araya birşeyler girdi. Ama yeri gelmişken, burada kınıyorum. Bari alıntı olduğunu belirtselerdi, şahane olurdu doğrusu...

Lütfen evden kaçmayın!!



Çok tipiktir, illa ki evden bir yere giderken, aman çocuğum üzülmesin diye onun haberi olmadan sıvışılır. Bunu SAKIN yapmayın! İlk doğduğundan itibaren bebeğinize dışarı çıkacağınız zaman gidin, hoşçakal deyin, öpün, geleceğiniz zamanı söyleyin. O saatte de gelin. Çocuktan kaçmanın çocuğun güvenini ciddi şekilde sarstığı artık bilinen bir gerçek. Lütfen büyüklerin dolduruşuna gelmeyin. Eski jenerasyon bu hatayı çok yapıyor. Annem hala alışamadı. Zira çocuk ayrılma endişesi yaşamaya başlayınca, sizin ya da sevdigi başkasının gitmesini istemiyor. Ağlıyor ya da mızmız yapıyor. Ama bir süre sonra bu da geçiyor. Şu anda Alp, biz gittiğimiz zaman el sallayıp bizi uğurluyor. Biz de söz verdiğimiz saatte gelmeye çok dikkat ediyoruz. Bunun istisnaları yok da değil. Örneğin, çok eğleniyoruz, beraber oyun oynuyoruz, işte o sırada, aa benim gitmem lazım dersek gerçekten çoook kızıyor. Ama o daha çok oyunun bitmesine isyan, bizim gitmemize değil. Biz giderken cama koşup bize el sallıyor. Hatta bu kımını artık o kadar çok seviyor ki, biz daha ayakkabıları giyerken, cama koşabiliyor..


Deneyin, siz de netice alacaksınız :)

Tuesday, December 15, 2009

Akıl küpü yapan (!) CD'ler...

Herkes bilir, bir takım DVD ve CD'ler var: Baby Einstein, Baby Mozart...Bunlar Amerika'da senelerdir olan DVD ve CD'ler. Görsellerin beyin gelişimini çoook olumlu etkilediği ve bütün yavruların potansiyel bir Einstein olacağını iddia eden ve bütün anne-babaların bağrına bastığı ürünler.

Bu sene ilginç birşey oldu: Amerika'da yapılan araştırmalar, bu ürünlerin zekaya hiçbir katkıda bulunmadığını ortaya koydu. Disney firması dava edildi. Şu anda firma bütün anne ve babalara ürünlerin parasını geri ödüyor!!

Asağıda bu yazıyı bulabilirsiniz:
http://www.nytimes.com/2009/10/24/education/24baby.html?_r=1&scp=1&sq=baby%20einstein,%20disney,%20pay&st=cse

Yazıda ürünlerin çok iyi bir "çocuk bakıcısı" olduklarını ama çocukların zeka seviyesine hiçbir katkıda bulunmadığını belirtiyor. Sizde de varsa geçmiş olsun, dinlemesinde eminim bir zarar yoktur ama birkaç sene sonra çocuğum hala neden integralleri çözemiyor ya da bir beste bile yapamadı diye üzülmeyin :)

Bu arada İngilizce yayın takip eden ebeveynlere, bir kitap önereceğim:
Einstein Never Used Flashcards: How Our Children Really Learn--and Why They Need to Play More and Memorize Less

Bu kitapta, bazı yeni dayatılan yöntemlerin gereksizliğinden bahsediyor. İlginç ve benim şahsen desteklediğim bir bakış açısı.

Sabır, sabır, sabır...

Alp 17 aylık oldu. Uyku konusunda sabretmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük. Sabaha kadar uyuyan oğlumuz, birşey oldu ve birden 10 gün boyunca geceleri uyanmaya başladı. Biz hiç ama hiçbir seyi değiştirmemiştik. Rutinlere sadık kalmışız, seyahate gitmemişiz, ne oldu da bozuldu? Beyin gelişiminin sorumlu olduğunu sadece tahmin edebiliyoruz. Ama sadece tahmin. Bu durumla sadece bu aylarda degil devamlı karsılaşılıyor. 6 aylıkken de oluyor, 12 aylıkken de. İşte bu durumda morali hiiiç bozmamak ve rutine aynen devam etmek lazım. Veee kocaman olmus cocugu sakın aglatmayın. Artık herşeyin farkında. Uyanıp yatağının içinde mi oturuyor, odasına gidip yere yatın. Sizin orada olduğunuzu bilince sakinleşir. Kendi kendine yine uykuya geçer. Ama bizim örneğimizde olduğu gibi bu 1.5 saat sürebilir. O yüzden de evde başkasıyla haftanın günlerinde paylaşılabilir. Devamlı gece kalkınca hele de işe gidiyorsanız, insanın enerjisi düşüyor.

Bir de erken uyanma meselesi var. Daha önce de yazmıstım: Çocuktan önce uyanıp, onu uyandırmak çok işe yarıyor. Alp yine 5'lerde kalkmaya başladı. Biz de 12'den önce uyumadığımız için zombiye döndük. 4'e saat kurup kalktım, 2 gece yaptım, 3.'de problem çözülmüştü.

Sabredin, çocuğunuza kendi kendine uykuya geçmeyi zaten öğrettiyseniz, bunlar geçecek. Pes edip ekstra yöntemlere başvurmayın :)