Neden biz bilmiyoruz bunları da çocukları habire 2 ana +2 minik yan tekerlek işkencesine tabi tutuyoruz?
Olaya baştan başlayayım: Yazılarını sık sık okuduğum baby center'da bir gün bir video gördüm. (Link'ini atınca başka videolar çıkıyor, www.babycenter.com'dan aratmanız en iyisi)
Bahsettikleri yöntemle çok ama çok kısa bir sürede (bazıları için 15 dakikada) 2 tekerlekli bisikleti kullanmanın kolay bir yönteminden bahsediyorlardı. Videoyu hemen seyretmeye başladım zira benim değerli eşim de bilmiyor. Çok istiyordu öğrenmeyi ama nasıl olacak bu iş diye de çekinceleri vardı.
Videoda tarif edilen yöntem şu: Bir bisikleti alıp, pedallarını söküyorsunuz. Kendinize tercihen çimlik bir alan ve hafif eğim buluyorsunuz. Seleyi, ayaklarınız yere tam basacak şekilde ayarlıyorsunuz. Sonra 2 ayak yardımıyla hızlanıp hızlanıp ayaklarınızı yerden kaldırıyorsunuz. Eğim de olunca pedalsız hızlanıp, birden dengeyi kurmaya başlıyorsunuz. Böylece sürücü adayımız dikkatini sadece dengeye veriyor, pedal, fren gibi sistemler ile bosuna oyalanmıyor.
Bunu önce eşimde denedik. Sonuç: sanırım 10 dakika bile sürmeden, ayaklarını yere koymadan yokus asağıya gidiyordu.
Alp için ise farklı birşey yaptık: Yurtdısında çok sık gördüğüm ama daha önce "bu da nedir, ne acayip birşey" dediğim pedalsız bisikletlerden aldık. Çok şanslıyım, Türkiye'ye yeni açılmış olan Alman Rossmann'ın bir dükkanına denk geldim. Sadece 49TL'ye bu bisikleti aldım. Boyuna göre ayarlayıp bahçemizde şans eseri bulunan eğimli çimlik araziye gittik. 15 dakika sonra Alp ayaklarını yere koymadan yokuş aşağıya gidebiliyordu. Bu bir mucize! Biliyorum ve görüyorum ki 4 tekerlekli bisiklete binen çocukların 2'ye geçmesi çok uzun zaman alıyor. Bu yöntem olması gereken şey. Zaten u-tube'da, "how to teach to ride a bike" şeklinde bir arama yapın, göreceksiniz ki, bütün okullar bu yöntemle bisiklet öğretiyorlar. Biz bu konuda çok geride kalmışız ama sanırım yaygınlaşacak. Eskiden pedalsız bisiklet hiç yoktu. Aldığımız bisikleti merak ediyorsanız, buyurun size bir foto:
Friday, July 13, 2012
Tuesday, July 10, 2012
Değişik oyuncak arayanlar için bir web sitesi: Zekids
Özellikle altını çizmek isterim:
Benim blogumda yazılan hiçbir web sitesi reklam amaçlı değildir.
Sadece benim beğendiğim web siteleri ve/veya ürünlerdern bahsederim.
Bu konuda çok hassasım: hatta yorumlarda "gizli" reklam yapan kişiler oluyor, onların yorumlarını da siliyorum. Bu vesileyle de tekrar rica ediyorum, burası ticari bir blog değil, lütfen ürün tanıtmamı istemeyin benden...
Eveeet, asıl başlıkta yazılan konuya gelelim. Biliyorsunuz oyuncak işi gerçekten zor ve sıkıntılı bir konu. Doğum günleri yaklaşırken bana fenalık basar, ne alınacak? Ya da ne gelecek? Ciddi bir israf var, engel olmak da pek mümkün değil. En iyisi hiç olmazsa biraz daha farklı birşeyler seçmek.
Bağdat Caddesi'nde olan ve aynı zamanda online satışı da olan ZEKİDS iyi bir seçenek. Oradaki oyuncaklar gerçekten ilginç, oyalayıcı. 5 dakikalık ömrü olan oyuncaklardan değil, aklınızda bulunsun.
Benim blogumda yazılan hiçbir web sitesi reklam amaçlı değildir.
Sadece benim beğendiğim web siteleri ve/veya ürünlerdern bahsederim.
Bu konuda çok hassasım: hatta yorumlarda "gizli" reklam yapan kişiler oluyor, onların yorumlarını da siliyorum. Bu vesileyle de tekrar rica ediyorum, burası ticari bir blog değil, lütfen ürün tanıtmamı istemeyin benden...
Eveeet, asıl başlıkta yazılan konuya gelelim. Biliyorsunuz oyuncak işi gerçekten zor ve sıkıntılı bir konu. Doğum günleri yaklaşırken bana fenalık basar, ne alınacak? Ya da ne gelecek? Ciddi bir israf var, engel olmak da pek mümkün değil. En iyisi hiç olmazsa biraz daha farklı birşeyler seçmek.
Bağdat Caddesi'nde olan ve aynı zamanda online satışı da olan ZEKİDS iyi bir seçenek. Oradaki oyuncaklar gerçekten ilginç, oyalayıcı. 5 dakikalık ömrü olan oyuncaklardan değil, aklınızda bulunsun.
Büyük bir çocukla tatil iyi oluyormuş!
Şimdiye kadar gittiğimiz bütün tatillerde, Alp'in akranı olan çocuklu ailelerle tatil yapmıştık. Bu sefer, çok yakın arkadaşlarımızın evine gittik. Onların oğlu ise 8 yaşında (Leo). İnanın çok çok faydalı birşeymiş bu.
Alp ilk defa yaptıklarını beğenmeyen, eleştiren biriyle beraber oldu. Kendi arkadaşları da zaman zaman eminim beğenmiyordur yaptıklarını ama eleştirinin büyükten gelmesi gerçekten ezber bozan birşey oldu. Alp kıymetli legoları ile bir uzay gemisi yapıyor, bize getiriyor. Bize göre iyi ama Leo'nun gözünde çok yetersiz. Pat diye söylüyordu Alp'e. Bizimki bir yandan üzülüyor bir yandan da yeni bir modele girişiyordu. Gerçek dünyanın simülasyonu oldu adeta:)
Leo ne isterse onu yaptı, tam büyük kardeş durumu. Bol bol didiştiler, Alp kendini savunmayı öğrendi. Habire laf yetiştirmeye çalıştı arkadaşına. Beraber oyunlar kurdular, legolar yaptılar, tartıştılar. Kıskançlık, paylaşamama durumu hiç olmadı gibi birşey. Aynı yaş durumunda böyle şeyler çok oluyor. Birbirini şikayet etme durumu da çok azdı, biz de kendiniz halledin deyip geçiştirmeye çalıştık. Alp Leo'nun gölgesi gibi davrandı çoğu zaman. Bu birtek deniz konusunda işe yaramadı. Alp denize girmek istemiyordu, Leo'yu görüp kesin girer dedik, ama öyle birşey olmadı maalesef.
Leo'nun yaşı büyük olduğu için çizgi film vs seyrediyordu. Alp alışık olmadığı için seyretmeyi talep bile etmedi. O sıralarda legolarıyla oynadı.
Sonuç olarak Alp için çok iyi bir tatil oldu, 1 haftada gelişti. Demek evde büyük kardeşleri olan çocukların hızlı gelişmesine, mücadeleci olmasına şaşırmamak gerekiyor.
Monday, July 9, 2012
Filozof Bebek
Tracy Hogg'un, Ferber'in kitaplarını Türkçe'ye çevirerek bence büyük bir hizmet vermiş olan Gün Yayınları, yine iş başında. Geçen sene okuyup çok beğendiğim bir kitabı yakalamışlar ve Türkçe'ye çevirmişler:
Filozof Bebek
Bebekler ne düşünür, akıllarından neler geçer? Bu gibi soruların cevapları burada!
Filozof Bebek
Bebekler ne düşünür, akıllarından neler geçer? Bu gibi soruların cevapları burada!
IPC'den yeni bir kitap
Kitabın adı: Annenin Rehberi
Yazarı: Sinem Olcay Kademoğlu
Daha önce Merhaba Bebek isimli kitabı yazan Sinem Olcay Kademoğlu, şimdi de 1-3 yaş arasını bize anlatıyor.
Bilmeyenler için tekrar hatırlatayım: IPC yani Istanbul Parenting Class, İstanbul'da anne babalara çok güzel eğitimler veriyorlar. Maddi-manevi bu eğitimlere ulaşamayan ebeveynler için de bu kitapları yazıyorlar. Ben kursların ikisine de gidip çok memnun kalmıştım. Ben gidemem diyorsanız, hiç olmazsa kitapları almalısınız diye düşünüyorum.
Yazarı: Sinem Olcay Kademoğlu
Daha önce Merhaba Bebek isimli kitabı yazan Sinem Olcay Kademoğlu, şimdi de 1-3 yaş arasını bize anlatıyor.
Bilmeyenler için tekrar hatırlatayım: IPC yani Istanbul Parenting Class, İstanbul'da anne babalara çok güzel eğitimler veriyorlar. Maddi-manevi bu eğitimlere ulaşamayan ebeveynler için de bu kitapları yazıyorlar. Ben kursların ikisine de gidip çok memnun kalmıştım. Ben gidemem diyorsanız, hiç olmazsa kitapları almalısınız diye düşünüyorum.
Subscribe to:
Posts (Atom)