Bu aralar etraftaki okulları kıyaslayabilmek için okul gezdim. Gezdiğim okullar gayet iyi bilinen okullar. Vee gururla gördüm ki, hiçbir okulda, anaokulu seviyesinde, çocuğun alt yapısını oluşturmak için birşey yapılmıyor. Çoğu, çocuğun orada vakit geçirmesine odaklanmış. Halbuki Montessori, çocuğun en değerli zamanının 3-6 yaş arasında olduğunu söyler. Biz bu farkı gerçekten çok hissediyoruz. Materyaller çocuklara öyle bir altyapı hazırlıyor ki, ileride bunun çok faydasını görecekler.
Diğer okullarda etrafta oyuncaklar dolu. Sınıflarda TV var, sıkılınca birşey seyrettirmek için. Beni en geren, bizim sistemin tamamen karşı olduğu bir yıldız sistemi var ki, sormayın. Bir tahta gördük: çocukların resimleri ve altlarında yıldızlar. Artık ne için bu yıldızlar bilmiyorum. Bir baktım bazı çocuklarda hiç yıldız yok. Düşünebiliyor musunuz o küçücük çocuğa etkisini? Bu kadar küçük yaşta bir yarışa sokuluyor, anlamsız bir yarışa. Üstelik başarısız damgası yiyor. Yaş henüz 4! Böyle kafayla yetişen çocuğun ne okulu sevmesi mümkün, ne de herhangi birşeyi içselleştirmesi.
İyiki kurmuşuz bu güzel okulu. Okulun içine girince farkı siz de hissediyorsunuz zaten. Arı gibi vızır vızır çalışan çocuklar. Hepsi çok mutlu.
Ne mutlu bize!
No comments:
Post a Comment