Wednesday, July 29, 2009

Bodrum'da ev kiralamak hem de 1 yaşındaki bebek ile!

Fikir çok cazipti. Bodrum'da 1 aylık ev kiralayıp gidecektik. Alp bütün gün denizde oynayacak, biz de mutlu bir şekilde onun fotograflarını çekip anılarımıza kazıyacaktık bu güzel günleri. Hayatımda hiç güneye gidip uzun uzun kalmışlığım yoktur. Hep isterdim ama olmamıştı. Bu bir ilkti. Çok heyecanlandık hepimiz. Bir arkadaşımızın vasıtası ile güzel bir sitede bir ev kiraladık. O sitede başka evleri görmüştük, bu evi fotograflardan gördük, beğendik. Diğerlerinden daha iyi durumdaydı. Hemem tuttuk. Alp'in bütün eşyalarını aldık, düştük yollara. Evimize vardık. Eve girince birazcık hayal kırıklığı yaşadık. Bizim fotograflarda algıladığımızdan daha farklı bir evdi. Ama alışırız, ne olacak, nasıl olsa hep deniz kıyısında olacağız dedik. Bu arada çok güzel bir koyda ev. Denizi şahane. Handikapı ise kumluk yerinin yok denecek kadar az olması. Gerisi hep taş. Kumluk yer bebekler için sonradan yapılmış. Eni en fazla 10 m. kadar.

Neyse, biz eve yerleştik, aradan 2 gün geçti. Farkettik ki, Alp uyurken göğsünden bir hırıltı geliyor. Arkasından öksürük. Hiç öksürmemişti bugüne kadar. Bize garip geldi. Doktoru aradık, biraz bekleyin dedi. Bir gün daha geçti. Hırıltı ve öksürük arttı. Bu arada benim de sesim kısıldı ve korkunç bir öksürük geldi. Ana-oğul öksürük ve hırıltı içindeyiz. Ben ilaç alıyorum ama hiç ama hiç fayda etmiyor.

Baktık hiçbirşey değişmiyor, doktora götürdük. Doktor hiçbiryerinde bir iltihap, akıntı bulamadı. Alerji olduğuna karar verdi. Evden 1 günlüğüne başka yere gittik, öksürük kesildi. Anladık ki, ev bize dokundu. Böyle olunca da evi terketmeye karar verdik, yoksa ikimiz de cok ama cok hasta olacaktık.

Alp alerjik bile değildi aslında, en azından şimdiye kadar öyle bir olay yaşanmadı. Ama bir ev herşeyi değiştirdi. Konudan alınacak dersler:
1- Yazlık evler kışın kapalı kalıyor. Evde küf, ev akarı, nem ne ararsanız var. Bünyeniz biraz hassassa bizim yaşadığımız herkesin başına gelebilir. Dolayısıyla ev macerasına girmeden önce iyice havalandırılan bir ev olduğuna emin olun.
2- Eşyalar eski oluyor. Genelde insanlar kırık dökük eşyalarını, hele de başkasına kiraya veriyorlarsa, bu evlere dolduruyorlar. Özellikle koltuklar ve yataklar ev akarı için birebir. Bizim evin yatakları su yatagı gibiydi, koltuklarda ise oturmak imkansızdı. Hem kokuyor hem de cok ama cok rahatsızdı. Bebek varsa bu konulara da dikkat edin.
3- Ev hayvanları: Eğer siz alışık değilseniz, daha önce ev hayvanı barınan bir ev, sorun olabilir. Bizim bu evde daha önce köpek varmış, belki de ona karşı alerji oluştu, kim bilir..
4- Ev yeni boyanmış. Uyduruk boyaların içeriği malum. Çocuklar için iyi olduğunu sanmıyorum. Bu da sorun olmuş olabilir.
5- Ev dik bir yamaçtaydı. (Çoğu Bodrum evi gibi). Böyle olunca Alp'i pusete koyup gezdirmek mümkün olmadı. Alp de epey sıkıldı. Halbuki İstanbul'da evimiz parklar arasında, çok sık gezdiriyorduk Alp'i. Cocuk acık hava, deniz havası alacak derken, daha beter bir durum oldu.

Sonuçta ne oldu? Biz bu evden çıktık. Kayınvalidemin küçük olan evine gittik. Zaten başta oraya gitmememizin sebebi de buydu. Eve sığamayız diye. Bir de deniz kenarında değildi. Ama hepimiz hasta olunca gittik, orada kaldık. Tatili de erken kestik...

No comments: