Saturday, January 28, 2012

Uykunun önemi, bir kez daha...




Ne zamandır uyku ile ilgili birşey yazmıyordum. Heyecanlı birşey olsun da yazayım diye beklerken, NURTURE SHOCK kitabını okudum. Kitap çok güzel yazılmış, çok ilginç araştırmalardan bahsediyor. Uyku kısmı o kadar ilginç ki paylaşmak istedim.

Uyku ve Obezite ve TV:
Senelerdir, TV basında geçirilen zaman yüzünden obezitenin gençlerde arttığı söylendi, yazıldı. Çok da mantıklıydı değil mi, ne de olsa artık çocuklar da gençler de bizim zamanımızdaki kadar koşmuyorlar, bahçede vakit geçirmiyorlar.
Bazı uzmanlar, bu konuda yapılan çalışmaları yeteri kadar bilimsel bulmamışlar. Bu yüzden daha bilimsel araştırmalar yapmışlar.
Sonuç gerçekten şaşırtıcı: OBEZ ÇOCUKLAR ve NORMAL KİLOLULAR TV KARŞISINDA EŞİT MİKTARDA VAKİT GEÇİRİYORLARMIŞ!!
Okullarda menü değişikliğine gidilen yerlerde de çocukların kilo konusunda çok da kayde değer değişiklikler bulamamışlar.
Ama sıkı durun: OBEZ ÇOCUKLAR, NORMAL KİLOLULARA GÖRE ORTALAMA 1 SAAT DAHA AZ UYUYORMUŞ! Evet, gazetelerin flash haberleri gibi yazdım ama gerçekten ilginç bu bulgular. Vee günümüz çocukları ve gençleri, 30 sene öncesine göre (benim çocukluğum zamanları,41 yaşındayım) ortalama 1 saat az uyuyorlarmış. Çünkü güzel uyuduğunuz zaman metobolizmayı çalıştıran hormonlar ve açlık hissini bastıran hormonlar devreye giriyormuş. Buyrun buradan yakın! Bunun da üstüne uykusuz cocukların enerjisi de düştüğü için daha az hareket ediyorlar ve tabii daha az kalori harcıyorlarmış.
TV bu açıdan temize çıktı. (Başka açılardan hala karşıyım o ayrı mesele:))

Uyku ve Öğrenme:
Bu konuda o kadar çok çalışma var ki, bunu zaten birçok insan biliyor. Fakat asıl bir konu var ki bu ilginç:
Çocuklarda, uykunun slow wave stage dedikleri kısmı, ki bu öğrenmenin pekiştiği zaman, uykularının %40'ını oluştururken, biz yetişkinlerde bu ancak %4. Uykunun azlığı, çocuğun öğrenmesini de böylece direkt etkiliyor.
Bir test yapıyorlar. Deneklerin yarısına 1 saat erken yatmalarını, yarısına da geç yatmalarını söylüyorlar. Ertesi gün onlara çeşitli testler yapıyorlar. Erken yatanların skorları, geç yatanlara göre şaşırtıcı oranda yüksek.

Çok Erken Kalkma:
Kitap ABD'de yazıldığı için, oradaki okulların durumu ele alınmış ama İstanbul'da da durum çok farklı değil! Çocukların okulları genelde 7:30 gibi başlıyormuş. Bunun sebebi ögretmenler trafik olmadan gelsin, servis büyükleri bir posta toplasın, sonra da küçükleri toplasın, sporcular okuldan sonra faaliyet yapabilsin gibi sebeplermiş. Ancak bu tempo için 6 gibi kalkmak zorunda kalan çocukların slow wave sleep'leri bozuluyor, totalde de %40'lık verimi alamıyorlarmış. Bir de saat kurup kalktıklarında, onların melatonini hala salgılanmaya devam ettiği için, çoğu çocuk ilk dersi hiç algılayamadığı gibi, uykuya bile dalıyormuş! Bu çalışmaları duyan birkaç tane okul, okul başlama saatini 1 saat ileri atmışlar. Netice mucizevi: Çocukların birden notları yükselmiş, SAT skorları (oradaki üniversite sınavı gibi birşey diyelim) inanılmaz gelişmiş. Sadece 1 saat daha fazla uyutarak!
(Buradan hemen kendime not çıkartıyorum: Alp için eve yakın bir okul bakılması daha da önem kazandı!)

Uyku ve Depresyon:
Yine günümüz gençlerinde çok yaygın olarak ilgisizlik, iniş çıkışlı duygulara fazlasıyla sahip olma, depresyon da yine totalda 1 saat az uyku uyumaktan geçiyormuş. Sizin de başınıza gelmiştir, uykusuzken insanın aklına nedense kötü şeyler gelir. Hiç oturup mutlu şeyler düşünülmez. Nedenini yine bu kitapta öğrendim: Olumsuz uyaranlar beynin amigdala bölgesinde proses edilirken, olumlu uyaranlar hipokampus böylesinde proses edilirmiş. Uykusuzluk hipokampusu çok kötü etkiliyormuş. Bu yüzden uykusuzluk hep negatif hatıraları, olayları yaşatıyormuş...

Bu arada bu kitabın birçok bölümü var, hepsi birbirinden ilginç. Ama ben öncelikle uykuyu yazmak istedim. Bir diğer yazımı da zaten Montessori'nin de hiç önermediği çocuğu habire övme durumu var ki onu başka yazımda yazacağım.

3 comments:

Ozgeee said...

Gerçekten ilginç, 1 saat uyku demek!
Dediğin gibi yetişkinlerde de bunu gözlemek mümkün. TR'de giderek daha uzun saatler süren ve daha geç başlayan TV programları da toplum mühendisliği ürünü olarak toplumun köküne kibrit suyu çakmanın bir başka yolu mu oluyor acep?

Mutlu Suner said...

Evet Özgeciğim, gerçekten öyle maalesef.

Unknown said...

Merhaba..benim oğlum 16 aylık biz 4. Ay civarı ferber yöntemini uyguladık ve çokda iyi sonuç aldık.artık ağlamadan bütün gece uyuyordu ama sonra diş çıkarmaya başladı hemde hiç ara vermeden peşpeşe! Oda bende mahvolduk.artık her gece en az 3-4 kere uyanıo.özellikle şu son 3 ayda uykusuzluk tavan yapmış durumda.emzik emiyo ama sadece uyku sırasında normalde istemio.ama uykuda emziği düşünce heralde uyanıo tekrar.artık uykusuzluktan bitmiş durumdayım.sinir fln kalmadı bende.ne yapmalıyım sizce?