Saturday, July 2, 2011

Au Pair ile yaşantı

Bir maceradır gidiyor hayatımız. Yeni maceramız ise Amerikalı bir au pair oldu. Komşumda görmesem aklıma gelmezdi doğrusu. Alp'i biz velilerin kurduğu okula gönderirken en önemli eksik yabancı dil olamayışıydı. Bir çok insan bunu aman hemen dil öğrenmesin ne olur, olarak algılıyor. Ben ise çok farklı yönden bakıyorum. Okuduğum sayısız kitap ve araştırma, 2. bir dili çok küçük yaşlarda öğrenmeye başlayan çocukların beyninin farklı çalıştığını gösteriyor. Mantıksal problemlere çok farklı açılardan bakabiliyorlar. Yani bu durum beyin gelişimi için çok büyük bir şans.
Ben nasıl yapsak diye kafa yorarken, her kafadan bir ses çıktı. En çok çıkan ses ise, "neden sen konusmuyorsun?" oldu. Herkese verdiğim cevap, bunu çok yapmacık bulduğum oldu. Bir dili iyi de konuşsak, eğer benim gibi 11 yaşından sonra öğrenmeye başlamışsanız, o hep "yabancı" bir dil olarak kalıyor. Çocuğum ile aramda bariyer olacaktı. Üstelik bu işe baş koyarsanız, hep ama hep o dilde devam etmeniz gerekiyor, yoksa istikrarsızlık oluyor. Bunu yapmam mümkün olmayacaktı, yapmadım zaten.
Sonunda kolları sıvadım. Evimizde bir kişiye daha yer olmamasına rağmen, internet sitelerine abone oldum. www.greataupair.com bunların başlıcaları. Ücretsiz üye olursanız adayların sadece cv bilgileri geliyor, ulaşım bilgileri gelmiyor. Ücret verirseniz data base'i açıyorlar. Ben oradan epeyce insanla görüştüm. Ama beğendiklerim Türkiye'ye gelmek istemedi ya da isteyenler son dakikada İtalya, Fransa gibi daha cazip yerlerden teklifler aldılar. Sonunda Türkiye'de bir ajans buldum. Sahibi bir yabancı. Oradan yapılan yönlendirmeler sonucu bir au pair ile anlaştım. Ben öyle istediğim için bizimle 2 ay kalacak. Geçen Salı geldi. Hepimizde bir heyecan vardı. Ya soğuksa, ya çocukla anlaşamazsa, ya çocuk onu sevmezse gibi. Her ne kadar skype üstünden görüşmüş olsak da böyle şeyler belli olmuyor. Neyse ki, sempatik bir kız çıktı karşımıza. Alp'in de hemen kanı ısındı. Şimdilik durum şu: karşılıklı kendi dillerinde konuşuyorlar, oyun oynuyorlar. Bakalım au pair'imiz mi önce Türkçe öğrenecek yoksa Alp mi İngilizce öğrenecek:))
Alp iyi saatinde ise Sobia'nın söylediklerini tekrar ediyor. Onun dışında Türkçe konusuyor. Bazen bir kelime hoşuna gidiyor, ona takılıyor. Sabah her gördüğüne "good morning" deyip durdu. Gerçekten çok merak ediyorum süreci. Alp ne kadar, ne öğrenecek? Yakın zamanda izlenimlerimi paylaşacağım.

Beni izlemeye devam edin...

2 comments:

Ozgeee said...

İlginç,devamını bekliyoruz:)

birdamlacıkyağmur said...

Bu konuda çok ciddi bir dolu cevapsız soru ve çaresizlik içindeyken bu posta rastladım. 3 aylık bir filipinli yardımcı deneyimimizden sonra bu yolun doğru olmadığına karar verdim. Bu yüzden au Pair seçenegini değerlendirmeyi düşündüm. Aslında soracak çok sorum var ancak mail adresini göremedim. Benim adresimi versem bana boş mesaj atarsan yazisabiliriz.
damla.ozbey@gmail.com
Sevgiler...