Bildiginiz gibi gecen hafta okulumuz acildi. Okul yeni, butun ogrenciler yeni olunca, ilk 2 gun karmasalar yasandi. En zoru, iki yas cocuklarimizin cogunun annelerinden kopmak istememeleri yuzunden aglamalari oldu. Ama cocugun iyiligi icin, anneler olarak cocugumuzu öpüp ayrildik oradan. Bizi gormeyince aglamalari daha kolay sona eriyordu. Mekan olarak, Kosuyolu'ndaki Starbucks'i sectik kendimize. Cogumuz 2 yasindaki cocuklarini yarim gun gonderdigi icin, oglene kadar orada oturuyor, erken cagirilirsak yakinda bulunmak istiyorduk. Tabii ilk haftadan hastalanan cocuklarimiz oldu, biri de Alp. İki gun gitti, uc gun hasta oldu, gitmedi. Bu Pazartesi sil bastan oldu. Okula yeni basliyormus gibi.
Aslinda Alp'in durumu biraz farkli digerlerinden. Okulun tamir isleriyle ugrasirken bizimle sikca okula geldigi icin orayi oyun alani gibi gordu. Herkese 'burayi babam tamir etti' dedi. Yani okula girerken aglamadi. Gulerek sinifina girdi. Alp digerlerinin aglamasi ya da kalabalik yuzunden rahatsiz oldu daha cok. Bugun ise gulerek girerken, bakti bir cocuk agliyor, o da basladi aglamaya! Yine optum, biraktim Alp'i. Neyse ki, kolay susuyor. Ben de Starbucks'da diger anneleri bekliyorum, kitabimi okuyorum, bloguma bu post'u gonderiyorum. Telefonla yazinca Turkce karakter sorunu oldu maalesef:(
1 comment:
E haklı Alp ev sahibi sayıyor demek kendini:)
Post a Comment