Wednesday, April 24, 2013

Küçük Kara Balık Çocuk Evi Tanıtım Toplantıları Sürüyor

Yeni toplantı 28Nisan-Pazar saat 13:30'da, okulumuzun Koşuyolu'ndaki binasında olacak.
Daha önce okumamışlar için tekrar edeyim:
Okulumuz Ağustos ayında daha büyük bir mekana taşıyor. Bina üst Erenköy'de, Bayar Caddesi'ne oldukça yakın bir lokasyonda.
Tanışmaya herkesi bekleriz!

Thursday, April 18, 2013

Küçük Kara Balık'ta bir gün nasıl geçiyor?







Bu merak edilen bir konu. Okulun programı aşağı yukarı şu şekilde gelişiyor:

Okula 9 civarı gelen çocuklar üstlerini KENDİLERİ değiştirip, sınıflarına çıkıyorlar. Açık büfe halinde duran tamamen sağlıklı ürünlerden oluşan kahvaltılarından alıyorlar. Bütün çocukların toplanması ile HALI SAATİ denen benim çok sevdiğim bir uygulama ile başlıyorlar güne. Herkes ismi ile selamlanıyor ve günün konusu konuşuluyor. O günün programından bahsediliyor. O gün havanın nasıl olduğu, çocukların okul dışında yaşadıklarından paylaşmak istedikleri şeyler hakkında konuşuluyor. Şarkılar, oyunlar ve hikayelerle halı zamanı sona eriyor. Sonra da çalışmalara geçiliyor. Çocuklar istedikleri bir materyali alıp çalışmaya başlıyorlar. Kendi belirledikleri zaman kadar çalışabilirler üstünde. İstedikleri zaman bırakıp başka bir çalışmaya geçebilirler. Günlük Yaşam Çaşılmaları da bu konuya giriyor.İsteyen mutfakta bulaşık yıkayabilir, ütü yapabilir, bezleri askıya asabilir. Ya da bir matematik materyali alıp onun üzerinde çalışabilir. Yardım isterse öğretmeninden alabilir, istemezse kendi kendine çalışır. Üstünde çalışması gereken ya da onun için programlanmış bir çalışma varsa, öğretmeni yavaşça teklif eder, ancak kesinlikle zorlama yok.



Öğlen yemek saati geldiğinde, kendileri hep beraber sınıftaki sofralarını kuruyorlar. Ondan sonra da yemekleri sınıfa çıkıyor. Yemeklerini tabaklarına KENDİLERİ koyuyorlar. Başkası değil. Masa örtüsü ile şıkça hazırlanmış masalarında başlıyorlar yemeklerini yemeğe. Bittiği zaman ise tabaklarını servis arabasına koyup sonlandırıyorlar yemeği. Ellerini yıkayıp dişlerini fırçalıyorlar. Branş dersi ya da dinlenme saatine geçiyorlar.




Branş dersleri çok zengin içerikli, çocuklar çok seviyorlar bu dersleri. Dinlenme saatinde ise sınıf içindeki matlara uzanıyor ve kitap okuyorlar. Uyuyan çocuk kalmadı, ilk senelerde vardı. Artık hiç birisi uyumuyor hatta en büyükler dinlenmeye bile itiraz ediyorlarmış, bu yüzden onların branş dersleri bu saatlerde oluyor:)



Dinlenmeden sonra yine istedikleri çalışmaya geçerler. Bu arada bahçeyi atladım tabii. Havanın durumuna göre genellikle 2 kez bahçeye çıkılıyor. Soğukta da çıkılıyor bir tek yoğun yağmurda çıkılmıyor. Ve her seferinde çocuklar kendileri hazırlanıyorlar, sabırla bekleniyor herkes. Bahçemiz küçük ama iyi kullanılıyor. Tarım faaliyetleri bile var. Ekim-dikim-sulama, ne isterseniz. Hiçbirşey -mış gibi değil, gerçek! Okulun son saatlerinde yine bir halı saati oluyor. Bir uğurlama töreni diyebilirsiniz. Okul çıkışında Alp'i almaya gittiğimde, biraz erken gidersem, duyduğum sözler: "Annem biraz beklesin, meşgulüm şu anda!" "Anne ne güzel oynuyorduk, niye erken geldin?"



Birçok okulda müsamereler vardır, pek sevmem doğrusu. Bizim okulumuzda ise şöyle bir uygulama var, bayılıyorum:
Senede 1 gün okula gidiyoruz, çocuklarımız üzerinde çalıştıkları materyalleri bize gösteriyorlar. Biz veliler için bu çok güzel bir duygu çünkü hiçbirimiz tam olarak bu materyallerin nasıl kullanıldığını bilmiyoruz.Herkesten şöyle cümleler çıkıyor:

"Ah şunlar bizim zamanımızda olacaktı!"


Siz de çocuğunuz için böyle bir okul hayal ediyorsanız, (ben ediyordum-hepsi gerçek oldu) sizi Küçük Kara Balık'a bekliyoruz. Tanıtım günleri devam ediyor. Şu anda Koşuyolu'nda ama Ağustos ayından itibaren Üst Erenköy'deki yeni adresinde olacak.

Bilgi için: www.kucukkarabalikcocukevi.com

Monday, April 15, 2013

Yeni Küçük Kara Balıklar Aranıyor!

Blogu düzenli takip edenlerin bildiği gibi, biz de Türkiye'de ilk defa yapılmış olan ve bir veli inisiyatifi olarak kurulan KÜÇÜK KARA BALIK MONTESSORİ ÇOCOUKEVİ'nin kurucu ailelerindeniz.
Hergün bu işi başlattığımız için ne kadar iyi bir iş yaptığımızı görüyorum. Çok okul gezdim, ancak okulumuzun yapısında ve kalitesinde eğitim veren başka bir yere rastlamadım.

Çocuğunuzun bir birey olarak kabul edildiği, sınırlarına saygı duyulduğu, organik gıdalarla beslendiği, Montessori Eğitimi verilen bir okul burası. Özellikle çocuk çok küçükken ve korumasız
iken güvenli bir ortam çok ama çok önemli. Biz Montessori hayranı olan 6 aile, İstanbul'da olmadığı için bir cesaret bu işe girişmiştik. Bunun için öncelikle bir dernek kurduk. Okul ise derneğe ait
yani kar amacı gütmüyor. Alınan bütün paralar okul için kullanılıyor.

Montessori ortammında yetişen oğlum 3 senesini tamamladı. Bizim kara balıklarımızın diğer okullarda eğitim alan çocuklara göre fark yarattıkları birçok konu var:

-Kendilerine güvenleri tam zira her zaman saygı duyulan bir birey oldular. Kimse onlara okulda sen sus, sen anlamazsın demedi
-El becerileri müthiş gelişti. Çocuklar gün içinde yaptıkları çalışmalar sayesinde, ince motorları harika çalışan bireyler oldular.
-Hepsi harika kalem tutabiliyor. Bunu da ince motorlarının gelişmesine borçluyuz.
-Matematiği 3 boyutlu ve somut hale getiren materyaller sayesinde, birçok çocuk için hayal bile edilemeyen kavramlar, onlar için çok net.
-Sistematik olarak öğretilmiyor ancak mevcut dil materyalleri sayesinde kendiliğinden okuma yazma öğrenen çocuklar oldu.
-Kendi işlerini kendileri yapıyorlar, ancak onlar yardım isterlerse öğretmen müdahele ediyor. Böylece başında devamlı birisinin durmasına gerek kalan ögrenci modeli olmuyorlar.
-Dikkat süreleri çok ama çok uzun. Bunu da hiçbir çalışmalarının, onlar istemeden sonlandırılmamasına borçluyuz. Bir çocuk isterse akşama kadar aynı çalışmayı yapabilir, kimse buna engel olmaz.
Dikkati bölünmeyen çocuk, çok uzun süre sessiz çalışmasına devam eder.
-İnisiyatifi eline alabilen çocuklardır. Bir ortama girince direktif beklemeden gerekenleri yapabilirler. Bunu da yine ortama borçluyuz.
-Sistemde ceza veya ödül olmadığı için, "tribünlere oynayan çocuk" değil, kendisi için yaşayan çocuk oldular.


İşte bu şahane okulumuz bu sene biraz daha büyüyecek. O yüzden yeni öğrenciler kabul edilecek. Talebe göre 2 yaş açılabilir ancak esas kabul edilme yaşı 3-6 yas arası olacak.
Bu fırsatı kaçırmayın derim. 16 ve 28 Nisan 2013 tarihlerinde tanıtım toplantıları düzenlenecek. Detaylı bilgi için aşağıdaki adresten okul müdürümüz Sibel Hanım'a mail atabilirsiniz.

http://www.kucukkarabalikcocukevi.com/iletisim/