Monday, February 2, 2009

Diş Çıkıyor!


Beklenen, merak edilen ve biraz da korkulan zaman geldi. Alp'in dişi çıkıyor...


Aslında neden korkulan derseniz, basit: Herkesin anlattığı korkunç hikayeler.

Bizim hikayemiz ise şöyle başladı ve gelişti:


Alp Pazartesi günü doktorda aylık aşılardan birini oldu. Beraberinde de katı gıdaya geçti. Ama doktorumuz tembih etti: Sakın hemen başlama, aşıdan tedirgin olabilir. 3 gün bekle, öyle başla. O gece Alp gerçekten de çok tedirgindi. Neredeyse saatte bir uyandı, ağladı. Biz aşıya yorduk. Ertesi gün, gün içinde, epey terledi. Ben yine aşı sıkıntısı dedim. Akşam banyosunda baktım sırtı kızarmış. Çok değil ama hafif bir döküntü şeklinde. Neyse, o gece uykuda beslenme saati olan 10:30'dan epey önce, 9:30'da bağırarak uyandı. Bu ilk kez başımıza geliyor. Allah allah, ne oluyor? dedim. Gittim, baktım, gerçekten de bir sıkıntısı var. Aklıma diş geldi ama bir işaret de yok, çok anlayamıyorum. Yarım saat sonra yine uyandı. Kucağıma alsam da susmuyor, belli ki canı acıyor. Ateşine baktım, yok, herşey normal, sadece sıkıntılı. Bu arada ishal olmamakla beraber, tuvalet düzeni de değişti. Günde 3-4 kez kaka yapmaya başladı. Halbuki 2 günde bir düzenini tutturmuş gidiyordu. Aslında bunların çoğu dişi işaret ediyor ama diş görünmediği için emin olamıyoruz. Tabii standart işaretler, yani ağzına ne bulsa atma, kemirmeye çalışma, tükürüklerin boca olması zaten vardı ama bunlar son 3 aydır olduğu için bizim için ekstra bir uyarıcı olmadı.

O geceyi çok zor geçirdik. Alp ağladı, biz ağladık. Canının yandığını bilip birşey yapamamak insanı kahrediyor gerçekten de.

Ertesi günü ilk iş olarak ağzına baktım. Bir de ne göreyim: Alt damağı yarılmış ve kara görünmüş! Diş geliyor. Bütün sıkıntı o yüzdenmiş, bunu anladık. Doktoru aradım, parasetamol verebileceğimi, biraz rahatlatacağını söyledi. Böylece Alp'e ilk kez böyle birşey verdik. Gerçekten de rahatladı.


Bu arada uyku düzeni ne olacaktı? Hep uyku kitaplarındaki durum analizlerinde, çok iyi uyuyan bir bebeğin bile, diş çıkartırken bütün düzeninin bozulduğundan bahsediliyordu. Kitapları açıp hepsinin ilgili bölümüne tekrar baktım: Daha önceki rutininizi bozmayın, aynen devam etmeye çalışın. Gün içindeki saatlerinizi de, yatma-kalkma saatlerini de kaydırmayın, diyordu. Biz de şimdi onu yapıyoruz. Çok mızmız olduğunda arada bir sallıyoruz, ama 3 gün kuralını unutmadan! Yani 3 gün üst üste yapmıyoruz, yoksa alışkanlığa dönüyor.


Ayrıca cok canı acıdığı için koluma aldığımda, şunu farkettim: Eğer elime alıp sallarsam, Alp'in uykuya dönme ihtimali ortadan kalkıyor. Bunu keşfedince, yatağında elini tutmayı tercih ettim. O zaman ağrısı biraz azalınca, uykuya geri dalıyor, en azından bir süre daha uyuyor.


Daha sonraki 2 gece Alp oldukça sakin uyudu. Sonraki gece yine çok ağladı. Tamam dedik, 2.diş de geliyor. Onlar hep arka arkaya gelirmiş. Yani alt-orta iki diş. Henüz ucunu görmedik. Şimdi yine sakin. Diş hikayelerindeki kadar da korkunç değilmiş aslında. Sadece o ağlayınca siz de çok üzülüyorsunuz. Bir de herkesin bebişi aynı tepkiyi vermiyor. Sadece ishal olup, hiç ağlamayan çocuk da var. Umarım sizinki öyle olur :)

No comments: