Monday, September 8, 2014

Ödül-ceza sisteminin işe yaramadığının kanıtıdır

Ipad'leri evde bırakma kararı ile tatile çıkıldı. Ipad yerine, bir suru masa oyunu alındı. Anne, ipad vb bir oyalayıcı olmadan, kendi özgürlüğünden feragat ettiğinin tamamen farkında, ancak kararlıydı. Hep beraber gidildi. Evet ipad olmayan tek aile olarak oldukça ilgi çekti. Butun cocuklar, aa bunlar da ne oynuyorlar acaba diye habire bu ailenin masasına geliyordu:)

Uno kağıt oyunu favori oyun olarak yerini aldı. Ailenin küçük ferdi (6), hemen benimsedi bu oyunu. Defalarca oynanmaya başlandı. Ama bu yaşın özelliği olduğunu düşündüğüm, yenilgiye katlanamama olayı kendini yine gösterdi. Annenin aldığı galibiyetler, ailenin miniğini çok ama çok üzüyor ve sinirlendiriyordu.

Cin fikirli (!) anne, ne kadar yanlış olduğu konusunda sayısız kitap ve makale okumasına rağmen, birden şu cümleyi kuruverdi: "Bizim kazandığımız zamanlarda eğer sakin kalabilirsen ve bunu 3 kere yapabilirsen sana bir hediye var". Ağzından çıktığı anda pişman oldu anne tabii ama bir kere olan olmuştu, cümle ağızdan çıkmıştı.

O ana kadar çok ama çok eğlenerek oynanan bu oyun, ucuna böyle saçma bir ödül konulunca birden hesap kitap ile yapılan, yenmek için değil yenilmek için oynanan bir oyun halini aldı. Evet yenilmek gerekiyordu zira ancak yenilince ödül alabilecekti. Anne çevir kazı yanmasın yapmak istedi ama olmadı. 1 gün boyunca bu tempoyla gitti, oyunun hiç zevki kalmamıştı. Küçük oyuncu, ödülü alabilmek için her türlü hileye başvuruyordu, elindeki atması gereken kağıtları atmamak, saklamak gibi. Yeterki ödül onun olsundu.

Ve kaçınılmaz sonuç olarak ödül onun oldu. Ne oldu? Oyunun heyecanı, zevki tamamen yok oldu. Anne oğluna kendi yaptığının çok hatalı olduğunu anlattı, anlatabildiği kadar. Özür diledi, bu kadar zevkli bir oyunu zevksiz hale getirdiği için.

Peki ödül alındıktan sonra davranışta herhangi bir değişiklik oldu mu? Cevap kocaman bir HAYIR! :((


Bu örneği kendi hayatımıza yaymak mümkün sanırım. Cezadan korkarak yaptığımız şeyler ya da bir ödül uğruna peşinden koştuğumuz şeylerin maalesef ne keyfi oluyor ne de bir anlamı.
Ödülsüz ve cezasız günlere diyorum...

Not: Tabletsiz tatil çok güzeldi, ailecek çok daha verimli vakit geçirdik!

Tuesday, February 18, 2014

Evde Montessori uygulama semineri...(0-6 yaş çocukları olanlar için)

Evet anneler, güzel bir fırsat geliyor. Evde Montessori uygulamak isterseniz, Montessori Derneğimiz güzel bir seminer düzenliyor. Katılım sınırlı sayıda olacak, ücreti 50 TL.
Detay aşağıdaki ilanda var:



Sunday, December 1, 2013

Seminer: Fatma Tosuntaş Karakuş, Uzman Psikolojik Danışman

Montessori ve Kaynaştırma Eğitimini Geliştirme Derneği ya da Küçük Kara Balık Çocukevi bir seminer düzenliyor.
Seminer duyurusu şöyle:

Bugünlerde sıklıkla karşılaştığımız bir kavram; “çocuk odaklılık”…

Seminerimizde, Fatma Tosuntaş Karakuş ile çocuk odaklı aile sisteminin çocuklar üzerindeki etkilerinden yola çıkarak,

· Çocuk odaklı sistem , "proje çocuk" ve bunların çocuğun geleceğine etkisi
· Çocuk gelişiminde temel ilkeler
· Çocuklarla güvenli bağ kurma
· Çocuk gelişiminde beyin gelişimi nasıl bir rol oynar?
· Çocuklara uygun sınır koyma ve "sınır"ın anlamları ve Temel ebeveynlik işlevleri üzerine konuşacağız.

Yer:
KÜÇÜK KARA BALIK ÇOCUKEVİ
19 Mayıs Mh. Hilmi Paşa Cd. Öztor Sit. No:27 Erenköy Kadıköy İstanbul
http://goo.gl/maps/ls3jp

Ücret:
50 TL.
Kayıt ve Bilgi Almak İçin: kayit@montessori.org.tr ‘ye mail atmaniz gerekmektedir.
*** Seminerimize online olarak da katılabilirsiniz!

* Katılım kontenjanla sınırlıdır ve seminer öncesinde ödeme yaparak kaydınızı kesinleştirmeniz gerekmektedir. Ödeme koşulları kayıt talep mailinize istinaden gönderilecektir.
* Montessori ve Kaynaştırma Eğitimini Geliştirme Derneği Üyelerine %10 indirim uygulanmaktadır.

Fatma Tosuntaş Karakuş
Uzman Psikolojik Danışman / Aile ve Çift Terapisti / Bireysel Psikoterapist

Lisans eğitimini, Marmara Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünden derece alarak tamamlamıştır. Yüksek lisans eğitimini aynı bölümde tamamlayarak uzman psikolojik danışman ünvanını almıştır. İstanbul Bilgi Üniversitesi Çift ve Aile Terapisi Sertifika Programı’na katılmış, “aile ve çift terapisi” konusunda da uzmanlaşmıştır.
Bireysel danışmanlık çalışmalarını, psikodinamik bir yaklaşım temelinde götürmekte; mesleki gelişimine katkı sağlamak için almış olduğu EMDR, transaksiyonel analiz, stratejik aile terapisi, çözüm odaklı terapi, sanat terapisi eğitimlerini bu zeminle birleştirmektedir.
On yılı aşkın süredir çeşitli eğitim kurumları ve danışmanlık merkezlerinde yürüttüğü meslek hayatında; psikolojik danışmanlık ve psikoloji alanında, gerek yurt içi gerek yurt dışında düzenlenen çok sayıda seminer, sempozyum ve kongreye katılmıştır. Bunun yanı sıra, cinsel istismara uğramış çocuklara ve ailelere yönelik projelerde yer almıştır.